14 Kasım 2010 Pazar

Bebek Tuna ve hatta Küçük Aras için bir Kek

Bebek Tuna ek gıdaya geçtiğinden beri onun için çeşitli alternatifler arıyorum henüz 6. ayında olduğu için bir sürü gıda türünde kısıtlamaları var. Hem kendi doktoru , hem çocuk doktoru babası, hemde çok bilmiş annesi tarafından :))  Kahvaltılarında ve belki ara öğünlerinde verilmek üzere onun ve abisi için kek yaptım. Oldukça da besleyici ve sağlıklı olduğunu düşünüyorum. ( Belki kabartma tozu da olmasa daha iyi olacak ama bu kadar da hesaplamamak lazım galiba )

3 yumurtanın sarısı (1 yaşına kadar bebeklere yumurta beyazı yasak olduğu için)
Yarım çay bardağı pekmez (arzuya göre arttırılabilir)
1 çay bardağı yoğurt (Sütde  bebeklere 1 yaşına kadar yasak olduğu için)
2 çay bardağı kadar tam buğday unu (Ben Halk Ekmeğinkini kullandım aynı zamanda organik ve pek tabi rafine edilmemiş) http://www.ihe.com.tr/ekmek_saf.asp
Yarım çay bardağı zeytinyağı ve hatta bir tatlı kaşığı kadar tereyağı ilavesiyle (eritilmemiş)
1 paket kabartma tozu

Yumurta sarıları ve pekmezi yaklaşık 5-6 dakika boyunca çırpıyoruz, ardından z.yağı+tereyağ ekleyip çırpmaya devam ediyoruz sonra yoğurdunuda ekleyip çırpma işlemine devam ediyoruz. En son un ve kabartma tozunu ekleyip bir iki kere daha karıştırdaktan sonra fırına girebilecek küçük bir kek ya da başka kalıba koyup yaklaşık 175 derecede 35 dakika (siz yinede kendi fırınınızın ayarına dikkat edin) pişirin.

Sabah kahvaltısında örneğin bebe bisküvüsi yerine daha sağlıklı bir alternatif olacaktır. Yanında ıhlamurla ayrı ayrı da bebeklerimize ikram edebileceğimiz gibi kahvaltılık karışım içinde kullanabiliriz. Bebeği 8 aydan büyük annler içine rondoda çekilmiş ceviz de ekleyebilir bence.

Afiyetler olsun...

Bebek Tuna'nın Çorbası

Çocuklarla zamanın nasıl geçtiğini hiç anlayamıyorum hele de bebek Tuna'da ek dıdaya başladığından beri hayatımız çok daha fazla yoğunlaştı.  Aslında günlük menülerini verebilmeyi arzuluyordum ama birden küçük Aras'ında yaramaz günleri nedense baş gösterdi.

Bugün bebeğimiz için;

Yarım havuç
Yarım patates
Yarım patates büyüklüğünde kereviz
Bir tatlı kaşığı kadar pirinç

Tüm bunları yaklaşık bir su bardağı su içerisinde haşlayıp, tüm sebzeler yumuşayıncaya kadar pişirdim, ardından bir tatlı kaşığı zeytin yağı ekleyerek, tel süzgeçten geçirdim. Yaklaşık bir küçük kavonoz mamasına sığacak kadar oldu. Uyandığında yedireceğim bakalım beğenecek mi? Ben çok beğendim :))

28 Ekim 2010 Perşembe

Yağmurlu Bir Sabah

Yağmurlu günlerde içimin sesi hep daha fazla durgunlaşır. Az konuşmak, az hareket etmek ve çok uyumak isterim. Şu ara az hareket etme ve çok uyuma mevzusunu elbette uygulayamıyorum çünkü bizim evde iki sabah kuşu var :)) Bu melankolik olma isteğime karşılık çocuklarla meşgul olmalıyım. Örneğin şimdi Tuna yamacımda, Aras da koltuğumun dibinde üzümlerini yemekle meşgul. Rejime devam ediyorum elbette bu arada da. Bu hafta farklı olarak 5 gün saf protein diyetine başladım. Bugün ikinci günüm; eh fena gitmiyor ama sebzeden uzak kalmak biraz zor. Ara öğünlerde protein tüketmek gerekiyor. İşte atıştırmalık olarak baharatlı lor peynir yemeyi planlıyorum. 64.800 ile ilk güne başlamıştım bakalım.Pazartesi hangi sonuca varacağız ? 60'ın altına düşene kadar saçlarımı boyatmama cezası verdim kendime.

27 Ekim 2010 Çarşamba

Bu Sabah ve Çocuk Kahvaltı Menüsü

Yine iki küçük çocuğunda yardımlarıyla güne oldukça erken başladık. Çok uzun zamandan beri uyanma vaktimiz sabah 06.00-06.30 civarı. Ne ilginç değil mi bir çok bebek kurulmuş saat gibi bu saatlerde uyanır. Tuna bebeğin altını değiştir, üstünü değiştir biraz onunla koklaş-oynaş derken; Aras uyanır, onu kucağına al, tuvalete koştur (bu arada tuvalet eğitimini biraz erken verdik ara ara sorun çıkarsada ) üstünü değiştir, vitaminlerini ver ve kahvaltısını hazırla.

Günlük kahvaltı menüsünü sık sık değiştirmeye çalışsak da bu aralar rafadan yumurta-süt ikilisine takılıyor. Baştan beri kahvaltısını karışım şeklinde vermediğimiz için tek tek yerken de çocuklar zaman zaman tek bir gıda türüne takılabiliyorlar.

Bazen labneli-kaşarlı bir tost-portakal suyu, bazen belki maydonozlu ve mevsimi ise rendelenmiş domates ve rende peynirli bir omlet. Bazende evet çok sağlıklı olmasa da biraz süt, kaşar rendesi, küçük doğranmış maydanoz ve yumurtalı karışıma belenmiş tost ekmekleri yani yumurtalı ekmek yanında ayvalı ıhlamur. Aras'ın en sevdiği çaylardan biri eminim bir çok cocuk da hoşlanarak içecektir.

26 Ekim 2010 Salı

Bir İtiraf Gelecek;

Bugün sabah ve öğlen oldukça iyi devam eden diyetimde Aras'ın son günlerde geçirdiği enfeksiyon neticesinde iştahsızlaması sonucu vaktimi onun öğünlerini düşünmekle ve yapmakla geçiriyorum. Aslında rafine edilmiş ürünlerden onu şu zamana kadar uzak tutmaya çalıştık ve sanırım da başarılı olduk. Bu hastalık döneminde kilo da kaybedince artık enerji veren gıdalar zamanıdır diye karbonhidrata yükleneyim dedim :)) Hem ona hemde ev ahalisine ikram edilmek üzere Elmalı Tart yapayım dedim. Fotoğraf çekersek tarif de ekleyeceğim mutlaka. Beyaz un ve beyaz şekerin o mutlu bileşiğine bir de elma+ceviz eklenince ve evden mis gibi hamur kokusu yükselince bu çılgınlığa daha fazla dayanamadım. Önden bir dilim tart sonradan da madem bugün izinliyim 1,5 da lahmacun yedim. Pişman mıyım? - Evet hemde çok. Kafam karıştı :) Ama karnımım doyması hissini unuttuğum için bir de tuhaf oldum :))

Yarın tekrar hiç bir şey olmamış gibi devam edeceğim. Kesinlikle hem de. Bu arada Aras üç beyazsız diyetine devam ediyor yemedi bile bir lokmacık :))

Durmayacağım....

Aras ve Tuna


Resim yazısı ekle
 Birazda bugün bebeklerimden söz etmeye başlamak istiyorum. Arasım sadece 21 aylık, o kadar tatlı o kadar akıllı bir çocuk ki beni bugüne kadar hiç üzmedi demiyeceğim ama minumumda üzüyor :)) İşte her çocuk gibi bazen çok çok iştahlı bazende beni çıldırtacak kadar iştahsız. Beni çok sever ama babasına aşık :)) Yeni yeni konuşuyor işte en çok sözünü ettikleri köpeğimiz badem, şu sarı üzümler vardır ya onlar işte. Bu ara oldukça hasta ilk defa ona natibiyotik kullanmak zorunda kaldık. Zalim antibiyotik çocuğumu mahvetti :(( Yanında da prebiyotik veremediğimiz için antibiyotik bünyesine son derece ağır geldi. Onunla ilgili zaman zaman anlatacağım.

Tuna bebeğe gelince henüz 4,5 aylık 35 haftalık dünyaya geldi, 2.000 kg ve 44 cm kadardı. Ellerimizin içinde kayboluyordu. Rahim içi gelişme geriliği ile karnımda vakitlerini geçirdi :(( Ou dünyaya getirene kadar yüreğim ağzımda gezdim hep ama hayata öyle tutunan bir bebek ki o minnacık bebek hızla büyüdü şu aralar 8 kiloya ulaşmış durumda etrafa gülüyor hemde ağız dolusu. Korkularım şimdi geride kaldı huzurla büyümesine tanıklık ediyorum.

Bu tanışma paragraflarından sonra onların günlüklerinden sıkça söz etmeye çalışacağım.




Rejim Devam Ediyor...

Rejim 'evet' devam ediyor. Ama vermem gereken kiloyu hesap edince gözüm de korkuyor. İki küçük bebekle hem ilgilenip hemde son derece az yemek insanı çok zorluyor. Bugün sabah uyandım ilk olarak elma sirkeli su+bal+limon karışımını ılık su içinde tükettim. Ardından bir kaç bardak su daha sonrasında da bir dilim Uno Denge Lihgt (yüksek lif içerdiğinden+bir dilimi sadece 39 kalori ) yağsız ince dilim peynir ve bir kaç zeytin eşliğinde kahvaltımı yaptım. Halbuki daha çok yiyebilirdim :)) Karnımın gurultusu geçti diyemeyeceğim ama yinede idare ettim. Arada da bağırsak rahatlatıcı sinamekli bir çay sonra üzerina yaseminli bir yeşil çay ve bir grisini tükettim.

Kilo vermek evet çok zor değil ama imkansız da değil. Benim şu an için MAALESEF bir uzmana ya da spor merkezine gidecek vaktim olmadığı için kendi çabalarımla devam ediyorum. Büyük mücadeleye devam...